Eylül ayında düzenlenecek olan 2009 Frankfurt Otomobil Fuarı’nda ilk olarak resmen tanıtılacak olan Ferrari 458 Italia, 2009 yılının son aylarında öncelikle olarak Batı Avrupa pazarlarında satışa sunulacak. 570 HP’lik V8 motorlu Ferrari 458 Italia, 325 km/s’lik son hıza erişirken, 0-100 km/s hızlanmasını 3.4 sn’nin altında tamamlayabiliyor. Ferrari’nin arkadan itişli ve orta-arka konumlu motorlu spor otomobil serisinin evrimini simgeleyen yeni modeli Ferrari 458 Italia, süren ar-ge çalışmaları ve test sürüşlerinin ardından seri üretim haliyle görücüye çıkıyor. İlk olarak Eylül ayında start alacak olan 2009 Frankfurt Otomobil Fuarı’nda resmen tanıtılacak olan Ferrari 458 Italia, hem tasarım ve aerodinamik özellikleriyle hem de teknik yapısı ve sürüş teknolojileriyle yepyeni bir rekabet gücünü temsil ediyor. Aynı zamanda Ferrari’nin F1 pistlerindeki mühendislik tecrübesinin ve uzmanlığının bir yansıması olan 458 Italia’nın projesinin ar-ge ve test sürecinin en başından itibaren Michael Schumacher de yer alarak büyük katkı sağladı. Ferrari’nin motor hacmini ve silindir sayısını temsil eden geleneksel rakam kodlarının yanı sıra yaratıcı ve stil sahibi yetenekleri ve tutkuyu temsil etmesi açısından Italia adını da taşıyan yeni model, 2009 yılının son aylarından itibaren öncelikli olarak Batı Avrupa pazarlarında satışa sunulacak.
Pininfarina tarafından tasarlanan Ferrari 458 Italia, hem kompakt boyutları hem de aerodinamik yapısını ilk bakışta belli eden bir forma sahip olmasıyla dikkat çekiyor. 4527 mm uzunluğa, 1937 mm genişliğe ve 1213 mm’lik yüksekliğe sahip Ferrari 458 Italia, 2650 mm’lik aks mesafesine sahip. Tüm Ferrari modellerinde olduğu gibi aerodinamik verimliliğin gereklerinden yoğun şekilde etkilenmiş olup, bu durum yeni modelin 200 km/s’te ürettiği 140 kg’lık bastırma kuvvetinde görülebilmektedir. Aracın ön kısmında, ön ızgara ve yan hava menfezleri için tek bir aralık yer almaktadır; aerodinamik kısımlar ile profiller soğutucu radyatörlere ve yeni düz gövde altına havayı yönlendirecek şekilde tasarlanmıştır. Otomobilin burnunda bastırma kuvveti meydana getiren küçük aerolastik kanatçıklar da yer alır ve hız arttıkça bu kanatçıklar biçimini değiştirerek radyatör girişlerinin oluşturduğu kısmı küçültür ve direnci azaltır.
Ferrari, 458 Italia modelinde 4499 cc hacminde, orta-arka konumlu ve bu yapıda ilk kez direkt enjeksiyon teknolojisinin kullanıldığı yeni bir V8 motora yer veriyor. Geleneksel düz yüzeyli krank miliyle donatılan motor, 570 HP’lik maksimum gücünü 9000 d/d’de üretebiliyor. Litre başına 127 HP güç üretimi sunabilen V8 motor, 540 Nm’lik maksimum torkunu ise 6000 d/d’de üretibiliyor. Litre başına 120 Nm’lik rekor bir değer sunabilen 458 Italia’nın yeni motoru, düşük motor devirlerinde yüksek güç üretiminin yanı sıra aynı şekilde tork üretimiyle de ultra performans elde edilebilmesine de olarak sağlıyor. 0-100 km/s hızlanmasını 3.4 saniyenin altında tamamlayan 7 ileri otomatik vitesli ve çift kavramalı F1 tipi şanzımana ve 1380 kg’lik boş ağırlığıa sahip Ferrari 458 Italia, 325 km/s’lik son hıza erişebiliyor. Sınıfının en başarılı yakıt tüketim özelliklerini de 458 Italia’ya kazandıran motorun 100 km’de ortalama 13.7 litrelik yakıt tüketiminin yanı sıra 320 g/km’lik karbondioksit emisyon değeri, çevreye değer veren teknolojik gelişimin önemi rakamsal olarak kanıtlıyor.
Bir kez daha alüminyum olarak üretilen yeni şasi için Ferarri mühendisleri, hava – uzay endüstrisinden alınan imalat ve bağlantı tekniklerinin yanı sıra çeşitli gelişmiş alaşım türlerini de kullandılar. Ferrari 458 Italia’nın süspansiyonu önde çift salıncaklı ve arkada azami yol tutuş ile üstün araç hâkimiyeti için ayarlanmış, çoklu bağlantılı bir düzenek şeklinde tasarlandı. Daha direkt bir direksiyon oranına ek olarak 458 Italia bu sayede, bir taraftan olağanüstü bir sürüş konforu sergilerken diğer yandan da son derece hızlı bir içe dönüş ve gövde kontrolü sunabilecektir.
E-Diff ve F1-Trac [Artık aynı ECU (motor kontrol ünitesi) tarafından kontrol edilmektedir] entegrasyonu ve sırasıyla bunların eşlemeleri daha da yüksektir ve neticesinde önceki modellerle karşılaştırıldığında viraj çıkışlarında uzunlamasına ivmelenmede yüzde 32 oranında artış meydana gelmektedir. Daha da hızlı ve daha doğru kavrama seviyeleri hesaplamasıyla kontrol mantığının geçirdiği evrim, daha da yüksek bir yol tutuş, daha iyi araç hâkimiyeti ve limitlerde daha kolay kontrol sağlanmasına olanak verir. Aynı ECU ayrıca yüksek performanslı ABS’yi de idare ederek, mantık eşiği üzerinde daha hassas bir kontrol ile daha yüksek verim elde edilmesini sağlar. Frenler, fren gecikmesini asgariye indirgemek için lift off’ta kaliperlerdeki pistonların balataları disklerle temas ettirdiği bir ön-doldurma işlevine de sahiptir. Bu işlevin ABS ile birleşmesi, 100-0 km/s fren mesafesini sadece 32,5 metre gibi bir mesafeye indirmiştir.
teknoloji.me
Daha fazla hikaye
HD Tanıtım Filmi: Göz Alıcı Detayların Gücü
Her Yıl Düzenlenen Apple WWDC Etkinliğinin Tarihi Belli Oldu
Teknolojiyle Gelen Kaliteli Arama