NATO siber savaşa hazırlanıyor. Siber saldırılara karşı alınacak önlemleri görüşmek üzere, NATO’ya bağlı Siber Savunma Merkezi tarafından Estonya’nın başkenti Tallinn’de bir konferans düzenleniyor. “Siber savaş” aslında çok yeni bir kavram. Buna karşılık Tallinn’de düzenlenen Siber Savaş Konferansı’nın en çok konuşulan ismi olan Prusyalı stratejist Carl von Clausewitz hayatını kaybedeli neredeyse 180 yıl oluyor. “Savaş siyasetin başka yollardan devamıdır” sözünün sahibi olan von Clausewitz, neredeyse bundan 200 yıl önce, 21’inci asırda yaşanacak siber savaş tehlikesinin sinyallerini veriyordu. Estonya Savunma Bakanı Jaak Aaviksoo toplantının açılış konuşmasında siber savaş tehlikesinin büyüklüğüne dikkat çekti. Aaviksoo, “Burada bulunan herkes, siber saldırılar yaşadığımızın ve bunların kendiliğinden ortadan kalkmayacaklarının farkında. Güney Koreli güvenlik görevlileri, iki gün önce askeri bilgisayar ağının sürekli artan oranda siber saldırılara maruz kaldığını belirtti. Öyle ki bu saldırılar günde ortalama 95 bine ulaşıyor. Bu hafta Estonya Cumhurbaşkanı ve ABD Başkanı, siber güvenlik konusunda şimdiye kadar rakiplerimize karşı kaybettiğimiz puanlarla ilgili olarak fikir alış verişinde bulunmak için bir araya geldi.” dedi.
Herkes tehlike altında
Konferansa otuzdan fazla ülkeden yaklaşık 280 bakan ve uzman katılıyor. Ancak siber güvenlik konusu, sadece konferansa katılan savunma bakanlarını, bilim adamlarını ve güvenlik firmalarını ilgilendirmiyor. Aksine tüm internet kullanıcıları da tehlike altında… Çünkü bilgisayarınıza truva atı adıyla bilinen zararlı yazılımların bulaşması için, sadece internet sitelerinde sörf yamanız bile yeterli. Önceden manipüle edilmiş bir internet sayfasına korumasız olarak girdiğinizde, kendini otomatik olarak ve gizlice bilgisayarınıza yükleyen bu yazılımlar, daha sonra isteğiniz dışında başka bilgisayarlardan kişisel bilgisayarınızdaki bilgilere ulaşılmasına da olanak sağlıyor.
Yaklaşık yirmi yıldır siber güvenlik alanında çalışan ve Finli güvenlik firması F-Secure’un başkanlığını yapan Mikko Hyponnen, truva atlarıyla ilgili “O andan itibaren bilgisayarınız artık size ait değil. Bilgisayarınız para kazanmak isteyen internet dolandırıcılarının emrinde. Onlar da bilgisayarınızla ya istenmeyen e-postalar göndermek gibi yasa dışı işler yapıyor ya da klavyenizle yazdığınız her şeyi kaydediyorlar. Sonra da online alışveriş sırasında kredi kartı numaranızı girmenizi bekliyorlar. İşte insanlar kredi kartı numaralarını böyle kaybediyor.” bilgisini veriyor.
Siber casuslar iş başında
Bunun dışında internet, siyasi, sınayi ve askeri alanlarda gizli bilgilere erişmek için de kullanılıyor. Hyponnen, “Truva atları giderek daha yoğun bir biçimde casusluk amaçlı kullanılıyor. Bu durumla çok sık karşılaşıyoruz. Ve bu gibi saldırıların arkasında devletlerin olduğuna dair haklı gerekçelerimiz var.” şeklinde konuşuyor.
Örneğin 2007 yılının yazında Alman “Der Spiegel” dergisi, Federal Alman hükümetinin bilgisayarlarında bulunan truva atlarıyla ilgili bir haber yayımladı. Habere göre, bilgisayarları inceleyen uzmanlar, ipuçlarını takip ettiler ve truva atlarının arkasında Çin’in bulunduğunu gördüler. 2007 yılının Eylül ayında İngiliz “Times” gazetesinin Pentagon’la ilgili yayımladığı rapora göreyse, Çin Halk Kurtuluş Ordusu için siber ajanlık yapan “hacker”lar ABD’nin uçak gemisi filosunu felce uğratacak ayrıntılı bir siber saldırı planına sahipler. Hatta iddiaya göre, savaşı elektronik olarak kumanda edebilmek için bir “sanal savaş el kitabı” bile hazırlatıldı.
Seçim kampanyası sırasında bir siber saldırıya maruz kalan ABD Başkanı Barak Obama da siber güvenlik konusuna büyük önem veriyor. Uzmanlar, Amerikan hükümetinin bu alanda yılda yaklaşık 10 milyar dolar harcadığı tahmininde bulunuyor. Dolayısıyla aslında Northrop Grummen gibi dev silah firmalarının da Talin’deki toplantıya katılmasına pek de şaşırmamak gerekiyor.
Daha fazla hikaye
HD Tanıtım Filmi: Göz Alıcı Detayların Gücü
Her Yıl Düzenlenen Apple WWDC Etkinliğinin Tarihi Belli Oldu
Teknolojiyle Gelen Kaliteli Arama